Yoğun şehir temposu içinde, hem bedene hem ruha iyi gelen bir durak arıyorsanız, “Mutfak” tam da bu ihtiyaca cevap veriyor. Kurucularının hayalini kurduğu beyaz ve sade atmosferiyle, sadece gözünüzü değil içinizi de doyuruyor. Sağlıklı yaşamın sadece bir trend değil, bir yaşam biçimi olduğuna inanan bu genç girişimciler, İzmit gibi geleneksel lezzetlerle yoğrulmuş bir şehirde cesur ama bir o kadar da ihtiyaç duyulan bir adım atmış. Akdeniz’den Fransız mutfağına, modern beslenme yaklaşımlarından mevsimsel malzemelere uzanan özenli bir menüyle karşımıza çıkan “Mutfak”ın hikâyesi, ilham verici detaylarla dolu.
“Mutfak” fikri nasıl doğdu? Bu alana yönelmenizde ne etkili oldu?
Aslında “Mutfak” fikri, kendi yaşam tarzımızla uyumlu bir mekân yaratma hayalinden doğdu. Hem sağlıklı hem de lezzetli yemeklerin sunulduğu, insanın kendini evinde hissedeceği bir alan kurmak istiyorduk. Ortak olduğum kişiyle uzun zamandır bu sektörde farklı deneyimlerimiz vardı; artık kendi imzamızı atmak istedik.
Menülerinizi oluştururken ilham aldığınız mutfaklar veya beslenme yaklaşımları var mı?
Evet, özellikle Akdeniz mutfağı ve Fransız mutfağından ilham alıyoruz. Aynı zamanda dengeli beslenmeye yönelik modern yaklaşımlar da menü tasarımımıza yön veriyor. Paris menümüz, bu iki bakış açısının bir buluşması gibi aslında.
Sağlıklı bir menü hazırlarken en çok hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz?
Mevsiminde ve taze ürünler kullanmak en büyük önceliğimiz. Ayrıca tabakların hem besin değerinin yüksek hem de doyurucu olmasına dikkat ediyoruz. Göz doyurması da bizim için önemli; çünkü yemeği önce gözlerimizle yiyoruz.
İzmit gibi geleneksel tatların güçlü olduğu bir şehirde bu tarz bir menü sunmak sizin için riskli miydi?
Açıkçası başta bir risk vardı ama biz bu farklılığın bir boşluğu dolduracağına inandık. Geleneksel tatlara saygılıyız ama şehirde yeni tatlara ve sağlıklı alternatiflere açık büyük bir kitle olduğunu da gördük.
Mekânda en çok tercih edilen bowl veya kahvaltı tabağınız hangisi?
Sebzeli bowl ve kısırlı/desli sıcak salata şu ana kadar en çok ilgi gören tabaklarımız oldu. Özellikle yoğun çalışan ama sağlıklı beslenmek isteyen misafirlerimizin favorisi diyebiliriz.
“Mutfak”ın iç mekân tasarımını oluştururken nasıl bir atmosfer yaratmak istediniz?
Bembeyaz, sade ama sıcak bir atmosfer hedefledik. İnsanların girer girmez kendini huzurlu hissetmesini, sanki şehir dışında bir molaya çıkmış gibi hissetmesini istedik. Bohem dokunuşlarla bu hissi destekledik.
Menülerinizi mevsimlere göre güncelliyor musunuz?
Kesinlikle. Mevsimsel değişiklikleri hem menüye hem de sunumlara yansıtıyoruz. Her sezonda doğanın sunduğu malzemeleri en doğru şekilde değerlendirmek bizim için önemli.
Genç girişimciler olarak karşılaştığınız en büyük zorluk neydi?
Sanırım en büyük zorluk, her şeyi aynı anda yönetmek zorunda olmak. Yaratıcılık, operasyon, finans… Her alanda aktif olmanız gerekiyor. Ama en çok da sabırlı olmayı öğrendik diyebilirim.
“Mutfak” için gelecekte ne gibi projeler veya hedefleriniz var? Farklı lokasyonlarda da “Mutfak” açma planınız var mı?
Evet, şu an üzerinde çalıştığımız birkaç proje var. Farklı lokasyonlarda “Mutfak” konseptini hayata geçirmek istiyoruz. Ayrıca atölye çalışmaları ve özel etkinliklerle markamızı daha da büyütmeyi hedefliyoruz.
Instagram: mutfakhealthyfood
0 Yorum