RUHSAL YOLCULUĞUN, İÇSEL KEŞİFLERİN VE ŞİFA TEKNİKLERİNİN GÜÇLÜ BİR REHBERİ OLAN EVA HERA ÖZCAN, KENDİ DÖNÜŞÜM YOLCULUĞUNDA BULDUĞU IŞIĞI BAŞKALARIYLA PAYLAŞMAK İÇİN YOLA ÇIKTI. KOZMİK ENERJİ, BİOENERJİ VE BİLİNÇALTI ÇALIŞMALARIYLA YAŞAMINDA NASIL BİR FARK YARATTIĞINI VE BU BİLGİLERİ NASIL MESLEĞİNE DÖNÜŞTÜRDÜĞÜNÜ ANLATIYOR.

Eva Hera Özcan kimdir?

Merhaba. 1984 Kocaeli İzmit doğumlu, iki kız annesiyim. 2019 yılına kadar Kocaeli Büyükşehir iştiraklerinden bir firmada satış ve pazarlama uzmanı olarak görev aldım. Daha sonra kendimi bulma yolculuğum başladı; tabi bunun için ilk önce yok olmam, daha sonra aramam gerekiyordu. Bu ruhsal kayboluş ve arayış dönemlerimde kozmik enerji, bioenerji gibi şifa yöntemlerine rastladım. Araştırmalarım derinleşti ve eğitimler almaya karar verdim. Öğrendiğim her bilgi ve teknik, bende yeni perdelerin aralanmasına vesile oldu. Hem kendim hem de kızlarım şifalandık ve gerçekten bu tekniklerin işe yaradığını deneyimledim. Hayat yolu engebeliydi, evet ama Yaratıcı her bir çukurda bir yardım gönderiyor, bir kapı açıyordu.

Öğrendiğim her şeyi yakın çevremdeki dostlarıma uygulamaya başladım ve harika geri dönüşler aldım. İnsanlara faydalı oldukça ve ilme vakıf oldukça “Daha çok öğrenmeliyim” heyecanı ve motivasyonu ile bilinçaltı, meditasyon, regresyon, kadim rune sembolleri, numeroloji, astroloji derken eğitimler peş peşe devam etti ve bunu yaşam koçluğu eğitimlerimi de tamamlayarak bir meslek olarak yapmaya karar verdim. 2019 yılından bu yana resmi olarak bu alanda hizmet veriyorum.

Bir lotus çiçeği, bataklığın en derinlerinde ışıksız, batmış bir tohumdur aslında; ben de bir zamanlar öyle idim. Ve o bataklık ve karanlıktan nasıl tomurcuklanıp göğe yükselinir ve ışığı görünce nasıl çiçek açılır öğrendim. Dolayısıyla bu yolculuğu iyi bildiğim için şimdi de bataklıkta ve karanlıkta olan diğer tohumlara ışığa giden yolu gösteriyorum ve bu ruhuma huzur veriyor.

Enerji çalışmaları nedir? Ne işe yarar?

Artık çoğumuzun bildiği gibi madde diye bir şey yoktur ve evrende her şey enerjiden ibarettir. Kuantum alanda yaşanılan her şey kayıt altındadır ve her ortamda, her eşyada orada yaşanılanların bilgisi kalır. Ve her birimiz aslında enerji okuyucularıyızdır. Örneğin, bir restorana girdiğinizde tüm masaları gözden geçirir ve farkında olmadan enerjinizin çekildiği masaya oturursunuz. Başka bir yere oturmuyor oluşunuzun nedeni sizden önce orada negatif enerji yüklü kişilerin oturmuş olması ve sizin de bunu hissetmiş olmanızdır.

Nasıl ki mekan ve eşya enerjiyi kaydediyorsa, biz insanlar da yaşadığımız her şeyi hücresel bazda kaydediyoruz. Yaşadığımız travmatik olaylar, duygularımızın enerjisi ile birlikte manyetik alanımıza ve enerji merkezlerimize blokaj olarak kodlanır. Bu blokajlar nedeniyle zamanla yaşam enerjimiz düşer, mental sağlığımız bozulur ve bu etkileri arındırmak için enerji çalışmaları uygulanır. Bu sayede yaşam enerjimiz yükselir ve duygu durumumuzda fark edilir bir denge oluşur. Yapılan bu çalışmalar, tıbbi tedavi yerine geçmez; destekleyici bir yöntemdir.

Bilinçaltının hayatımıza etkileri nelerdir?

Bilinçaltı, bizlerin koruyucu sistemidir; tıpkı bir bilgisayar yazılımı gibi arka planda çalışır. Bilinçli zihnimiz bu programların farkında değildir ve bilinçaltı 0-7-14 yaş aralıklarında programlanır. Örneğin, bir bebek annesinden duygusal olarak yeterince beslenmemişse yetişkin olduğunda sevilme ihtiyacı yaşar ama sevildiğine inanmaz. Ayrıca babasından takdir ve destek almamışsa özgüvensiz ve yetersizlik hissi yaşar. Anne ve babasının ilişkisini kendi gelecek ilişkilerine farkında olmadan entegre eder. Üstelik “Ben asla annem gibi biri olmayacağım” der ama aynısını yaşar veya “Annem gibi biriyle evlenmeyeceğim” der ama aynısı ile evlenir.

Danışanlarla çalışmalarımızda kas testi tekniği ile olumsuz programları tespit ediyoruz. Daha sonra programın oluştuğu kaynağa meditasyon ile inerek, enerjisi ile birlikte farkındalık kazanarak dönüşüm sağlanır. Bilinçaltı temizliği diye bir şey yoktur; bilinçaltındakileri dönüştürme vardır. Bir insanın bilinçaltında para olumsuz bir koda sahip ise kişi ne yaparsa yapsın para ona gelmez; kişinin sistemi onu korumak için parayı ondan uzak tutar. Bilinçaltının farkında olmak çok önemlidir, çünkü hayatımızın %95’ini bilinçaltındaki programlar yönetir. Yaptığım çalışmalarda ilişki, finans, özgüven, özsevgi ve özbaşarı gibi alanlarda yükselme ve düzelme için yardımcı oluyorum.

DNA aktarımı nasıl oluşur? Atalarımızın hayatından bizler sorumlu muyuz?

DNA, tüm yaradılışımızın bilgisini taşıyan bir bellektir. Bir insan kendi soy ağacından ortalama 126.000 kişinin bilgisi ile dünyaya gelir. Elbette atalarımızın yaşadıklarından bizler sorumlu değiliz; hiç kimse atasının karmasını ödemek için dünyaya gelmez. Ancak atasının yaşadığı travmalar ve kazandığı erdemlerin bilgileri kendisinde mevcuttur. Bu bilgiler, kişinin hayatında tetikleyici bir unsur olduğunda ortaya çıkar; tıpkı genetik hastalıklar gibi. Bu aktarımlardan özgürleşmenin yolu regresyon seansı ve aile dizimi çalışmalarından geçer. Regresyon çalışmaları bireysel uygulanmaktadır. Danışan, derin bir gevşeme haline getirilir ve geçmiş yaşamlardaki hatıraları hatırlaması sağlanır. Geçmiş yaşamlarda edinilmiş travmatik duygular bedenden sağaltılarak seans tamamlanır. Aile dizimi çalışmalarında ise kolektif bilinçaltı çalışır; kişinin atalarından aktarım olan kısır döngüler psikodrama gibi yeniden canlandırılarak, farkındalık ile birlikte duygu sağaltımı yapılır. Aile dizimi gibi ciddi ve kapsamlı çalışmalar uzman psikologlar eşliğinde yapılmalıdır.

Bu tekniklerle danışmanlık alan kişinin hayatında ne gibi değişimler görülür?

“İnsan ruhu hastalanmadan bedeni yatağa düşmezmiş.” Biz bu çalışmalar ile ruhtaki hastalıkları şifalandırıyoruz; ancak bu çalışmalar, belirtmiş olduğum gibi tıbbi tedavi ve teşhis yerine geçmez, var olan tedavileri destekler. Kişi, bilinçaltı programlarından özgürleşip, özgür iradesi ile hayatının iplerini eline almış olur; yaşadıklarının sebeplerini fark eder ve bunların bir kader olmadığını bilir. Bu sohbetin başında verdiğim örnekteki gibi, bataklıkta bir tohum olan insan hızla yükselir, ışığa ulaşarak bir lotus gibi yeniden doğar. Bu nedenle benim sloganım hep “Kendine hoş geldin” olmuştur.

Instagram: evaherakademi

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *