Yalova Özel Atakent Hastanesi

Kalbe Dokunan Eller

Engin Hocam, merhaba. Grey okurları için sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Merhaba. 1984 Şanlıurfa doğumluyum. Eğitim hayatımı, babam devlet memuru olduğu için farklı şehirlerde tamamladım. Bir çocuk için yer değiştirmek zor olsa da farklı arkadaşlıklar edinmek adına faydalı olduğunu düşünüyorum. Burçlara çok takılmasam da Kova burcu olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim. Uzmanlık eğitimimi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladıktan sonra Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde mecburi hizmetimi yaptım. Şu an Yalova Özel Atakent Hastanesi’nde çalışmaya devam ediyorum.

Çok zorlayıcı olduğunu düşündüğüm Kalp ve Damar Cerrahisi alanına yönelmenizdeki en büyük etken neydi?

Açıkçası pek çok hekim arkadaş gibi Tıp Fakültesi’ni kendi isteğimle seçmedim. Daha mekanik bir zihin yapısına sahip olduğumu düşünüyorum. Yani mühendislik alanları daha çok ilgimi çekiyordu, ancak büyüklerimin telkinleriyle tıp okudum. Öğrencilik yıllarımda stajlar sırasında bölümleri gezerken, dahili branşların bana uygun olmadığını fark ettim. Bir tedaviye başlayıp sonrasında onun etkilerini gözlemlemek, ancak bunları hep karşı tarafta durarak yapmak bana hitap etmedi. Dolayısıyla bütün dahili branşlar ve temel bilimleri erkenden eledim. Burada dipnot olarak, bizimle koordineli çalışan Kardiyoloji branşını da çok sevdiğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Ancak benim açımdan Kardiyoloji ile ilgili en büyük sorun, çok fazla poliklinik hastasının olmasıydı. Benim için ameliyathane sevgisi poliklinikten ağır bastı. Cerrahi branşlar içerisinde en adrenalin dolu branşın Kalp ve Damar Cerrahisi olduğunu düşünüyorum. Çünkü almanız gereken aksiyonu erteleme veya öteleme şansınız yok; hızlı düşünüp doğru karar vermek zorundasınız. Aksi durumda ne yazık ki hastanın hayatı riske girebiliyor ve bazı şeylerin geri dönüşü mümkün olmuyor. Bu durum, yeterince tecrübeli değilseniz ciddi bir stres kaynağı olabiliyor. Çünkü nerede ne yapacağınızı gerçekten bilmek gerekiyor. İhtisas yapacağım yeri seçerken bunu özellikle düşündüm, iyi bir eğitim için en uygun yeri bulmaya çalıştım ve bu konuda hiç pişman olmadığım Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni tercih ettim. Ayrıca, kalbin manevi tarafı da var. Sevgi ve aşkı simgeler. Belki bu sebepler de Yalova Özel Atakent Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi branşını seçmemde etkili olmuştur.

Branşınızda özellikle sevdiğiniz veya ilgilendiğiniz bir alan var mı?

Branşımın adı Kalp ve Damar Cerrahisi, yani aslında tek işim kalple ilgili değil. Bunun haricinde periferik arter hastalığı dediğimiz bacak atar damar hastalıkları, venöz sistem (toplar damar hastalıkları), karotis arter (şah damar hastalıkları) da bizim tedavi alanlarımız içinde yer alıyor. Oldukça geniş bir çalışma alanım olsa da en çok kalp ve aort cerrahisini seviyorum. Özellikle minimal invaziv dediğimiz küçük kesi ile yapılan ameliyatlar çok ilgimi çekiyor.

Küçük kesi operasyonları sormak istediğimiz sorulardan biriydi. Hazır bu konuya giriş yapmışken, günümüzde kalp cerrahisinde Yalova Özel Atakent Hastanesi en çok tercih edilen teknikler ve yenilikler nelerdir?

Küçük kesi kalp ameliyatları aslında çok uzun süre önce tarif edildi, ancak son yıllarda popülaritesi artmaya başladı. Bu gecikmenin pek çok sebebi var. Kalp-akciğer makinesine hastayı sınırsız süre boyunca bağlı tutamayız. Güvenli cerrahi süre zarfında operasyonun tamamlanması gerekir. Dolayısıyla uygun cerrahi ekipman ve tecrübe desteği olmadan minimal invaziv ameliyat yapılması, ne yazık ki yüksek mortalite sebebi olabilir. Siz de takdir edersiniz ki insan bir yapboz tahtası değil. Yani yapılan işlemlerin çoğu zaman tekrarı mümkün olmuyor ve bizim branş pek hata kabul etmiyor. Minimal invaziv yöntemlerin yavaş yaygınlaşmasının en büyük sebebi bu olabilir. Son yıllarda cerrahi aletlerin minimal invaziv yöntemlere uygun hale getirilmesiyle süreç hızlandı ve gittikçe yaygınlaşıyor. Bununla paralel olarak cerrahi tecrübe de artıyor. Geldiğimiz noktada, zamanından, sabrından, açıkçası hayatından fedakârlık yaparak eğitim sürecini tamamlayan hekimler sayesinde küçük kesi ameliyatları daha yaygınlaşmış durumda. Ben de elimden geldiğince kendimi bu konuda geliştirmeye çalıştım. Bu konuda otör sayılacak kişilerden eğitim alıp kongre ve bilimsel toplantılara katıldım ve şu an aktif olarak küçük kesi ameliyatları yapıyorum.

 

Peki, Yalova Özel Atakent Hastanesi’nin Minimal İnvaziv yöntemleri klasik açık kalp cerrahisinin yerini alabilir mi?

Yerini alabilir mi, bu konuda pek emin değilim. Alsa bile yakın gelecekte olmayacağını düşünüyorum. Bu durum, istekli, sabırlı, dirayetli cerrahlar olması halinde gerçekleşebilir. Çünkü açık cerrahi ile minimal invaziv yöntemler arasında, özellikle küçük kesi cerrahiye yeni başlayan bir hekim için, en az iki katı uzun ameliyat süresi söz konusu. Bu süre zarfında damarlara ulaşma konusunda hekimin yaşayacağı stres de göz önüne alındığında, bu zorluğu her hekimin bilerek ve isteyerek kabullenmeyeceği açıktır. Ancak yöntem olarak alabilir mi diye sorarsanız, rahatlıkla söyleyebilirim ki kesinlikle alır. Çünkü minimal invaziv yöntemde kalbin her alanına ulaşmak mümkün.

Küçük kesi ya da minimal invaziv ameliyat hasta için ne ifade ediyor?

Standart açık kalp ameliyatında göğüs kemiği (iman tahtası, sternum) kesiliyor. İyileşme süresinde de bu kemiğin kaynaşması bekleniyor ve bu süre en az iki ay. Yani açık kalp ameliyatı sonrası hastanın dikkat etmesi gereken en az iki ayı var. Bu süre zarfında hastanın sağa sola dönmemesi, yan yatmaması, ağır eşya kaldırmaması ve buna benzer bir sürü hareket kısıtlaması yaparak kemiğin kaynaşmasına müsaade etmesi gerekir. Aksi durumda kemiğin kırılması halinde tekrar operasyon gerekebilir. Ayrıca enfeksiyon ve kanama riski de daha yüksektir. Minimal invaziv ameliyatlar sonrası hastanede yatış süresi, enfeksiyon ve kanama riski daha düşüktür. Ayrıca ameliyat sonrası hareket kısıtlaması yoktur ki bu, gerçekten kalp ameliyatı sonrası büyük konfor demektir.

Son olarak, gelecek ile ilgili hedefleriniz ve hayalleriniz nelerdir?

Benim çalışma hayatımda temel prensibim, işimi olabildiğince iyi yapmak. Yaptığım işten öncelikle kendim tatmin olmalıyım. Bu da üzerime fazlaca sorumluluk yüklüyor. Kendimi alanımda yaşadığımız zamana uygun bir şekilde geliştirmek istiyorum. Bu konuda her ne kadar yorucu olsa da gayret göstermekten kaçınmam. Harcadığım zaman ve emek konusunda beni destekleyen, hep yanımda olan, eşim Suna Hanım ve imkanlarıyla Yalova Özel Atakent Hastanesine teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Günü gelince de mavi yolculuğa çıkmak istiyorum. Finalim öyle olsun isterim. Umarım o günü ıskalamam.

instagram: doc.dr.enginakgul

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *