TÜRKİYE OTOMOBİL PAZARI SON DERECE KARMAŞIK BİR DURUM YAŞIYOR. ÖZELLİKLE SOSYAL MEDYADA TÜKETİCİLERİN ŞİKÂYETLERİ AYYUKA ÇIKTI. ŞİKÂYETLERİN TEMELİNDE OTOMOBİL BULUNAMAMASI VE AKSESUARLI SATIŞ ZORLAMASI BAŞI ÇEKİYOR.

PEKİ, GERÇEK DURUM NE? BU ŞİKÂYETLER NEREDEN DOĞUYOR? YANİ SUÇLU KİM?

Öncelikle ÖTV sistemindeki boşluğa bakalım. Yüzde 50 ve yüzde 80 dilimleri arasında önceki matrah düzenlemesinde 44.500 TL’lik boşluk vardı. Yani yaklaşık 231.500 TL ile 276 bin TL arasında binek otomobil yoktu. Matrah düzenlemesiyle 265.500 TL ile 318.600 TL aralığında otomobil yok. Yani boşluk 53.100 TL’ye yükseldi. Önce pandemi sonra da çip krizinin etkisiyle otomobil arzı düşüp talep artınca sıfır km ikinci el araçlar bu boşluktaki fiyatlara tırmandı. Yani 30-40 bin TL’lik kârlar ortaya çıktı. Bu tatlı kârı kazanmak isteyenler de doğal olarak ortalığı karıştırdı. Halbuki ÖTV seviyeleri arasında böyle büyük bir boşluk olmasa haksız kârlar da oluşmayacaktı. Örneğin yüzde 50 ile 80 arasına yüzde 65’lik bir dilim ya da 60 ve 70 dilimleri konulsaydı hiç sorun kalmayacaktı. Tabii, ÖTV olmamalı diyorum ama hayal de kurmuyorum!

Tüketiciler otomobil bulunamamasını yetkili satıcıların stokçuluk yapmasına, araçları plakalayıp ikinci el olarak yüksek fiyatla satmasına bağlıyor. Bu aşamada distribütörler de suçlanıyor. Hâlbuki distribütörler 0 km araçların galerilere düşmesini istemez ve bunu engellemeye çalışır. Hatırlasınız, geçen yıl galeriler 0 km plakalı
ikinci el araçlarla doluydu. Bugünkü şikâyetler o zaman başlamıştı. Bayilerin galerilerle anlaşıp 230 bin TL’lik otomobilleri 260 bin TL gibi fiyatlara satarak kâr paylaşımı yaptıkları iddia ediliyordu. Yapan var mıdır? Her sektörde olduğu gibi burada da çürük elmalar vardır herhalde. Bu durumda yetkili satıcıların en azından bir kısmına suçlu diyebiliriz. Bazı bayilerin filo kiralama şirketi kurup araçları bu şirkete satıp sonra ikinci el olarak satmaları durumu da söz konusu.

En çok tepki çeken uygulamalardan biriyse aksesuar zorlaması. Yani bayinin otomobili aksesuar eklemeden satmaması. Distribütörlerin en azından bir kısmının yıllık aksesuar satış hedefi koyduğu biliniyor. Ayrıca plaka takılmadan araca eklenen aksesuarlara ÖTV de ekleniyor. Hâlbuki plaka takıldıktan sonra aynı aksesuarlara ÖTV yok. Yani haksız rekabete kapı açılmış durumda. Burada da bayi aksesuar ekleyip bunu otomobilin faturasına yansıtmayıp daha yüksek fiyata satış yapıyor. Bazı durumlarda yüzde 80’in başlangıcına yakın modellerde kârından feragat eden bir bayi aracı yüzde 50 dilimine indirip aksesuar ekleyerek satabiliyor. Bu durumda alan da satan da kâr ediyor. Yani örneğin 320 bin TL’lik otomobili yüzde 50 dilimine sokup fiyatını 265 bin TL’ye indirip aksesuarla 285 bin TL’ye satabiliyor. Böylece alıcı aracı daha ucuza alırken satıcı da daha fazla kâr elde ediyor.

Tüm bunlar ışığında, ÖTV baremlerinin yarattığı boşluğu alıcı ve satıcı kendi lehlerine dolduruyor. Olan liste fiyatından otomobil almak isteyen ama alamayan tüketiciye oluyor. Bunu engellemenin en kolay yolu ÖTV seviyelerini düzenlemek. En az 1 yıl daha otomobil arzında sorun yaşanacağını da ekleyeyim. Dolayısıyla bu düzenlemenin en kısa zamanda yapılması gerekir.

Instagram: @halitbolkan 

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *