BU AY Kİ GREY SOHBET KONUĞUM; 150 YILLIK İHSAN KURUKAHVECİOĞLU HALEFLERİNİN SON KUŞAK TEMSİLCİSİ SEVGİLİ ASLI TAPUCU. TAHMİS SOKAKTAKİ TARİHİ HANDA AİLE MİRASINA SAHİP ÇIKARAK GELECEK KUŞAKLARA İLHAM OLMASI ADINA; KAHVE, TARİH, SANAT VE TASARIMI HARMANLAYARAK YAPTIĞI ŞAHANE ÇALIŞMALARINDAN, GELECEK HAYALLERİNE KADAR UZANAN ÇOK KEYİF ALDIĞIMIZ BİR SOHBET GERÇEKLEŞTİRDİK.

Grey okurları için Aslı Tapucu'yu kısaca tanıyabilir miyiz?

İtalyan Lisesi’ni bitirip İTÜ’de tekstil bölümünü kazandıktan sonra eğitimime New York’ta devam ettim. Bir süre de orda yaşayıp çalıştıktan sonra İstanbul’a döndüm. Çeşitli sanatçılar ve tasarımcılarla farklı alanlarda çalışma fırsatım oldu. Kendi kostüm tasarım atölyemi de kurdum. Daha sonra babamdan kahvecilik işini öğrenmek için son beş senedir, çocukluğumdan beri beni büyüleyip mest eden tarihi yarımadaya, Eminönü’ne döndüm. İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri’nin en genç vekili olarak geleneksel esnaflığı, günümüz koşullarıyla harmanlamaya çalışıyorum.

150 yıllık İhsan Kurukahvecioğlu'nun son kuşak temsilcisi olarak geçmişten gelen aile geleneğinizi bugünlere taşımak size neler hissettiriyor?

Çok şanslıyım. Hem işimi çok seviyorum hem de her gün yeni bir şey öğrenmenin heyecanını yaşıyorum. 150 seneyi devirmiş, yerel bir firmanın geleneklerini bir sonraki kuşağa ilham olması için çalışıyorum ve ortak bir kültürel mirasın devamlılığını sağlamanın öneminin bilincindeyim.

Üretken olmaya ve hayatı bir bütün olarak görmeye çalışıyorum. Bu tarihi mekânda yeni bir soluk arayışındayım.

Yurt içinde ve dışında tekstil, moda tasarımı üzerine eğitimler aldıktan sonra neden tabiri caizse kürkçü dükkânına geri döndünüz? Sizi buraya çeken nedir?

Memleketim burası. İstanbul, güzel kalmakta direnen bir şehir ve çok renkli. Cümbüşün bitmediği bu sürprizli kentin havası, tarihi, insanları bana her zaman çok cezbedici geldi. Burada yaşayıp üretmek kendimi bana daha iyi hissettirdi.

National Geographic İngiltere'de röportajınız yayınlandı. Sizce yurt dışında Türk kahvesi algısı nasıl?

Türk kahvesi ve kültürü batıya hala çok mistik geliyor. Ritüel halinde içişimiz, falına bakışımız ve hiçbir kahve demleme yöntemine benzemeyen hazırlanışı merak uyandırıyor. Kahvenin telvesine alışık olmadıkları için tuhaf karşıladıkları da oluyor ama kahve tarihinin dünyaya yayıldığı noktada, tarihi yarımadada bu zevki yaşamaya bayılıyorlar.

Bu tarihi handa kahvenin inceliklerini öğrenip geliştirirken aynı zamanda yaptığınız workshoplar ve sanat etkinlikleri ile de adınız anılıyor. Bizlere biraz bu etkinliklerden bahseder misiniz?

Tarih, tasarım, kahve konularında atölyelerimiz oluyor. Nazlı Pişkin, Birnur Temel, Iraz Candaş gibi sürdürülebilirlik konusunda söyleyecek çok şeyi olan eğitmenlerimiz/konuklarımız da oluyor. Şimdi teras katımızı da düzenledik, tertipledik. Artık daha geniş bir kitleye hitap etmeye ve ekibimizi genişletmeye hazırız. Açık mutfak fikri üzerine kurulu bir alan çalışmamız var. Gastronomi konusunda da yakın dostum, Parisli şef Nurdane Çağlar Boucier’in danışmanlığında hazırlık yapıyoruz. Yakında faaliyete geçmeyi planlıyoruz.

Tarihi, sanatı, bilimi harmanlayarak yaptığınız etkinliklerin amacı nedir?

Üretken olurken bu aile mirasına gözüm gibi bakmaya çalışıyorum. Yeni bir şeyler denemek, yeni insanlarla tanışmak, öğrenmek, paylaşmak, İstanbul’un kıymetini bilmek, kültürel mirası korumak, yerli ve yabancı meraklıları bu serüvene dâhil edip bu sürecin bir parçası olmak istedim.

Yaptığınız bir röportajınızda terzi usulü çalıştığınızı belirtiyorsunuz. Bu tam olarak ne demek? Bunu biraz açar mısınız?

Kahvelerimizi müşterimizin isteği doğrultusunda, istediği gramajda, istediği şekilde çekiyoruz. 18 ülkeden getirdiğimiz ve taze taze odun ateşinde son derece dikkat isteyen bir şekilde antika makinelerde kavuruyoruz. Silolara koyduğumuz çekirdekleri tiryakilerimizin siparişine ve kahve yapış şekline göre öğütüp hazırlıyoruz. Türk kahvelerimiz de yine odun ateşinde kavrulup taş değirmenlerde öğütülüyor. Kese kâğıdına konan, sıcak sıcak alınan kahvenin zevki bir başka oluyor. Siparişe geçmeden ürün hazırlamıyoruz. Bu yüzden kişiye özel bir çalışma sistemimiz var diyebilirim.

Genç, vizyoner bir kadın olarak gelecek planlarınızdan bahseder misiniz?

Yukarıda bahsettiğim gibi, üretken olmaya ve hayatı bir bütün olarak görmeye çalışıyorum. Bu tarihi mekânda yeni bir soluk arayışındayım.

Adres: Tahmis Sokak, Kurukahveci Han, No:36/B Eminönü, Fatih - İstanbul

Telefon: 0212 522 04 25     

www.ihsankurukahvecioglu.com

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *