Bugün, çocuk sağlığına olan tutkusu ve bu alandaki derin bilgisiyle tanınan Dr. Arzu Şengöz ile, çocuklarımızın sağlıklı bir yaşam sürmeleri için neler yapmamız gerektiğini konuştuk. Dr. Şengöz, sadece tıbbi bilgisiyle değil, aynı zamanda ailelerin bilinçli kararlar almasına yardımcı olmak adına gösterdiği çabalarla da büyük takdir topluyor. Bu röportajda, Dr. Şengöz’ün mesleki yolculuğunu, sağlık, beslenme ve çocuk gelişimi üzerine önerilerini bulacak, çocuk sağlığına dair önemli tavsiyeler edineceksiniz.
Merhaba Arzu Hanım, Grey okurları için kendinizi tanıtır mısınız?
Merhaba, bir kız çocuğu annesi ve mesleğine tutkuyla bağlı bir çocuk doktoruyum. İstanbul Çapa Tıp Fakültesi mezunuyum. Çocuk sağlığı ihtisasımı Kocaeli Üniversitesi’nde yaptım. 8 yıl Hendek Devlet Hastanesi’nde görev yaptıktan sonra, hiç istemesem de Hendek’ten ayrılıp özel hastaneye geçtim. İnsanlara faydalı olmak, benim hayatımın temel taşıdır; bu, hem mesleğimde hem de özel hayatımda beni motive eden en güçlü duygudur. Çocukların gülümsemesi ve ailelerin teşekkür dolu bakışları, işimi daha da anlamlı kılıyor. Hayatımda sevgi, dürüstlük ve anlayışa büyük önem veririm. Ailelerimle karşılıklı güven, saygı ve sevgi çerçevesinde mesleğimi huzurla icra eden biriyimdir.
Ek gıdaya başlama sürecinde hangi besinler öncelikli olmalı ve alerjik reaksiyonları nasıl takip edebiliriz?
Ek gıdaya geçiş süreci, bebeğinizin beslenme yolculuğunda önemli bir adımdır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve birçok pediatri kuruluşunun önerilerine göre, 6. aydan itibaren anne sütüne ek olarak tadımların başlanması ve bebeğin yeni tatlara alışması önerilir. Bu süreçte ilk başlanacak gıdalar, tadı nötr olan sebzelerdir. Havuç, patates, kabak, bal kabağı gibi mevsimine uygun sebzelerle başlamak faydalı olacaktır. Burada önemli olan, bebeğin ne kadar yediğinden çok, nasıl yediğidir. Gıdalar çatalla ezilerek püre halinde verilmelidir. Pütürlü kıvamın korunması, bebeğin çiğneme, yutma ve diliyle döndürme becerilerini geliştirmesi açısından önemlidir.
Ek gıdaya geçiş, bebeğin aile sofrasında sizi izleyerek yemek yemeyi öğrendiği bir dönemdir. Verilen gıdalardan sonra olası kızarıklıklar, kaka kıvamı veya alerjik reaksiyonları takip edebilmek için 3 gün kuralı uygulanmalıdır. Bu reaksiyonları takip edebilmek için verilen gıda yavaş yavaş artırılarak verilmelidir. Sebzelerden sonra meyve, tahıllar, yoğurt ve protein kaynağı olarak et ve yumurta eklenebilir.
Çocukların boy ve kilosuna hangi sıklıkla kontrol ettirmeliyiz? Normal büyüme eğrilerinden sapma durumunda ne yapmalıyız?
Çocuklarda boy ve kilo takibi, büyüme ve gelişmenin önemli bir göstergesidir. Bu ölçümler genellikle pediatristler tarafından yapılır ve her çocuk için büyüme eğrisinin izlenmesi önemlidir.
Yeni doğan döneminden 18 yaşa kadar her sağlık kontrolünde boy ve kilo ölçülmelidir. 1 yaş ve sonrasında genellikle her 6-12 ayda bir boy ve kilo ölçümü yapılır. Ancak büyüme hızında herhangi bir anormallik fark edilirse, daha sık takip gerekebilir.
• Kilo ve boy geriliği durumunda: Beslenme yetersizliği, genetik faktörler, kronik hastalıklar gözden geçirilmelidir.
• Kilo ve boy fazlalığı durumunda: Obezite, genetik yatkınlık, hormon bozuklukları akla gelmelidir.
Büyüme gelişimindeki sapmaların erken dönemde fark edilmesi, daha ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilmesine yardımcı olabilir. Çocuklarda boy ve kilo ölçümü, büyüme hızına ve sağlıklı gelişime dair erken uyarıcı işaretler verir.
Çocuklar için vitamin desteği ne zaman gerekli olur ve hangi durumlarda tercih edilmelidir? Mutlaka alması gereken bir vitamin var mıdır?
Çocukların vitamin ihtiyaçlarını büyük ölçüde dengeli bir beslenme düzeniyle karşılamaları mümkündür. Yeterli sebze, meyve, protein ve sağlıklı yağlar içeren bir beslenme düzeni, vitamin eksikliklerini önleyebilir. Ancak bazen çocuklara bu besinleri yedirmek zor olabiliyor ya da yeterli alım sağlanamıyor. Bu durumda vitamin takviyelerine genellikle doktor tavsiyesiyle başlanmalıdır.
Özellikle D vitamini ve B12 eksikliği sık görülebilir, bu nedenle takviye için bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır. Omega-3 takviyesi de çocukların beyin ve zihinsel gelişimi için oldukça önemlidir. Ancak vitaminlerin aşırı alınması da sağlık sorunlarına yol açabileceğinden, takviyeleri belirli bir dozda almak ve uzun süreli kullanımlarda doktor onayı almak önemlidir.
D vitamini takviyesini ne kadar süre ve hangi dozda kullanmalıyız? Güneş ışığından faydalanma yeterli olur mu?
D vitamininin güneş ışığından yeterince sentezlenebilmesi için en az 20 dakika, güneşin dik açıyla geldiği öğlen saatlerinde, kollar ve bacaklar çıplak şekilde ve güneş koruyucu sürmeden güneşlenilmelidir. Ancak bu şartları yerine getirmek genellikle mümkün olmadığından, D vitamini desteği dışarıdan alınmalıdır.
Çocuklarda, bebeklik döneminden itibaren sadece anne sütü aldığı dönemde D vitamini desteğine başlanır ve 4. aydan itibaren demir desteği eklenir. Bu destekler, yaşa uygun dozlarda devam ettirilir.
Erken ergenlik belirtilerini fark etmek için nelere dikkat etmeliyiz? Böyle bir durumda ne tür bir tedavi ya da yaklaşım önersiniz?
Erken ergenlik, kızlarda 8 yaş, erkeklerde 9 yaş civarında ergenlik belirtilerinin başlaması durumudur. Kızlarda, göğüslerin büyümesi, vajinal akıntı, ter kokusu, kıllanma gibi değişiklikler görülebilir. Erkeklerde ise testis ve penis büyümesi, sesin değişmesi gibi bulgularla karşımıza çıkabilir. Aileler, bu belirtileri gözlemlediğinde bir doktora başvurmalıdır.
Biz, erken gelişim saptadığımız hastalarda önce rutin tetkik ve hormon değerlendirmelerini yapıp kemik yaşına bakıyoruz. Genel değerlendirmesinde sorun saptamadığımız hastalarda üç ya da altı aylık izlemler ile bulguların hızla ilerleyip ilerlemediğine bakıyoruz. Gerekirse hormon yükleme testleri için yönlendiriyoruz.
Erken ergenliğin en önemli nedenlerinden biri obezitedir. Bu nedenle çocuklarımızı öncelikle obeziteden korumak için sağlıklı beslenme ve spor alışkanlıklarına yönlendirmeliyiz.
Erken yaşta obeziteyi önlemek için beslenme ve hareket alışkanlıklarında nelere dikkat etmeliyiz?
Sağlıklı beslenmenin temeli, anne sütü ile beslenme ve ek gıda döneminde başlar. Özellikle bu dönemde bebekleri keskin tatlara alıştırmamak önemlidir. Erken yaşta obeziteyi önlemek için çocuklara dengeli ve çeşitli besinler tüketme alışkanlığı kazandırılmalı, abur cubur ve paketli gıdalardan uzak durulmalıdır. Ebeveynler, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yaparak çocuklara rol model olmalı; bu tür alışkanlıklar kazandırılarak ev dışı aktiviteler artırılmalıdır. Çocukların televizyon, telefon ve bilgisayar başında geçirdiği süre sınırlandırılmalıdır çünkü fazla ekran süresi hareketsizliği artırır ve aşırı yeme alışkanlıklarını tetikleyebilir. Düzenli ve yeterli uyku da sağlıklı kilo kontrolü için önemlidir. Yetersiz uyku, hormonları etkileyerek aşırı yemek yeme isteğine yol açabilir. Bu adımlar, erken yaşta obezite riskini azaltmaya yardımcı olur ve sağlıklı bir yaşam tarzının temelini oluşturur.
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak için ebeveyn olarak nelere dikkat etmeliyiz? Özellikle yemek seçen çocuklara nasıl yaklaşmalıyız?
Çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarını taklit eder. Siz, sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenirseniz, çocuğunuz da bu alışkanlıkları benimser.
• Çocuğunuzun çeşitli sebze, meyve ve tam tahıllarla tanışmasını sağlayın.
• Renkli tabaklar ve yenilikçi tariflerle yemeğe olan ilgilerini artırın.
• Çocuğunuzla birlikte yemek hazırlamak, onun beslenmeye olan ilgisini artırır ve sağlıklı gıdalara karşı olumlu bir tutum geliştirmesine yardımcı olur.
• Düzenli öğünler oluşturun ve öğün atlamamaya özen gösterin.
• Sürekli atıştırma alışkanlığını önleyin. Hafif bir açlık hissetmesine izin verin.
Abur cubur ve tatlıları sınırlayın; bunları ödül gibi kullanmayın.
Mesleğinizde bundan sonra bir hedefiniz var mıdır?
Çocuk hekimliği geniş bir alan olduğu için sürekli kendimizi geliştirmek ve yenilemek gerekir. Bu nedenle özellikle sağlıklı yaşam ve beslenme konularında kendimi geliştirmeye özen gösteriyorum. Fonksiyonel tıp, bu alanda bana yol gösterici oldu ve bu konudaki eğitimleri kaçırmamaya çalışıyorum.
Sadece çocuk sağlığı ile değil, anne babalara da her zaman tavsiyeler sunarak onların hayatlarına dokunmayı ve faydalı olmayı hedefliyorum. Aileleri bilinçlendirerek sağlık konusunda rehberlik yapmayı ve çocuklarıyla ilgili kararları bilinçli bir şekilde almalarına yardımcı olmayı en önemli hedeflerim arasında görüyorum.
Sağlık teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte dijital sağlık ve uzaktan sağlık hizmetleri gibi yeniliklere ayak uydurmak da benim için büyük bir önem taşıyor.
Çocukların fiziksel sağlığının yanı sıra ruhsal sağlığı da önemlidir; gelişimsel ihtiyaçlarını ve psikolojik sağlıklarını daha iyi takip edebilmek, aileleriyle etkili iletişim kurarak iyi bir doktor olmak için bu konuda kitaplar okuyarak kendimi geliştirmeye devam ediyorum.
Sağlıklı yaşam, beslenme, fiziksel aktivite ve hastalık öncesi koruyucu tedbirler konusunda eğitimler vermeyi ve çocukların sağlıklı bir yaşam biçimi benimsemelerine yardımcı olmak için okullarda ve toplumda bilinçlendirici çalışmalar yapmayı planlıyorum.
Gelecekte en büyük dileğim, ailelerim ve çocuklarımla daha yakın olabileceğim, onlara daha fazla zaman ayırarak ihtiyaçlarını daha iyi anlayabileceğim bir özel bir muayenehane açmaktır.
Dr. Arzu Şengöz hekim olmanın dışında neler yapar, tüm bu yoğun temponun ardından zihinsel ve fiziksel yenilenmek için özellikle yaptığınız bir rutininiz var mıdır?
Enerjik, hayat dolu, spor yapmayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seven, hayata pozitif bir bakış açısıyla yaklaşan biriyim. Temiz ve düzenli bir yaşam tarzını benimsemem, hem mesleğime hem de özel hayatıma yansıyor. Sporun yanı sıra sağlıklı beslenmeye ve uyku düzenime önem veriyorum.
Dostlarımla zaman geçirip güzel anılar biriktirmek benim için çok değerli olsa da bazen yalnız kalmayı, müzik dinlemeyi, kitap okumayı ve kedilerimle vakit geçirmeyi de severim. Kızımla evde pasta ve kurabiye yapmak ya da bir kafede oturup sohbet etmek, hayatı anlamlandıran keyifler arasında. Hem kalabalıklar içinde olmaktan hem de kendimle baş başa kalıp düşünmekten hoşlanıyorum; hayatın her anını dolu dolu yaşamaya özen gösteriyorum.
Son olarak gençlere, çocuklara mesajınız nedir?
Çocuk doktoru olarak, çocukları çok seviyor ve onların hayatlarına dokunabilmenin büyük bir ayrıcalık olduğuna inanıyorum. Aileleriyle birlikte o minik kalplerin büyümesine şahit olmak, onların sağlıkla ve mutlulukla büyüdüğünü görmek, tarif edilemez bir mutluluk benim için. Onların enerjisi ve sevgisi ile güçleniyor ve gençleşiyorum. Her bir çocuğun ilk adımlarını, ilk kelimelerini ya da sağlıklı bir şekilde büyüme yolculuğunu izlemek, mesleğime olan sevgimi her geçen gün artırıyor. Bu süreçte ailelerin yanında olmak ve onlara destek vermek, işimin en anlamlı yanlarından biri. Mesleğimi severek yapıyor ve "İyi ki çocuk doktoru oldum" diyorum.
Kalbinde insan ve çocuk sevgisi olan tüm gençlere çocuk doktoru olmalarını tavsiye ederim.
Son olarak, ailelere en önemli tavsiyem: “Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamayın. Unutmayın, her çocuk kendi kitabını yazar.” Bu sözüm de burada kalsın.
Özel Adatıp Sakarya Hastanesi
Adres: İstiklal Mahallesi Şehit Mehmet Karabaşoğlu Caddesi, No.67, Kazımpaşa Yolu Üzeri, Serdivan Sakarya
Instagram: drarzusengoz
0 Yorum