BİLİYORSUNUZ Kİ AĞIZ SAĞLIĞI İNSAN HAYATINDA OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP. BU AY SİZ DEĞERLİ GREY OKUYUCULARI İÇİN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINA DAİR İŞİNİ PROFESYONELCE YAPAN BİR İSİM; DİŞ HEKİMİ SERPİL AKYOL UZUN İLE KEYİFLİ BİR SOHBET GERÇEKLEŞTİRDİK. KLİNİĞİNDE YAPILAN İŞLEMLERDEN TUTUN DA ÖZEL HAYATINDA SOSYAL YARDIMLAŞMA DERNEKLERİNE VERDİĞİ ÖNEME KADAR HER ŞEYİ KONUŞTUĞUMUZ RÖPORTAJIMIZLA SİZLERİ BAŞ BAŞA BIRAKIYORUZ...

Serpil Hanım sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Diş Hekimi Serpil Akyol Uzun. 21 Kasım 1985 tarihinde İnebolu’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi İstanbul’da tamamladıktan sonra 2003 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği fakültesini kazandım. 2009 yılında mezun oldum. Yaklaşık 6 ay İstanbul’da çalıştıktan sonra 13 Aralık 2009’da polis memuru Coşkun Uzun ile evlendim, eşimin görev yeri olan Erzurum’a taşındım. 2013 yılına kadar Erzurum’da özel bir poliklinikte gündüz hekimi olarak çalıştım. 2013’ten beri Adapazarı’ndaki muayenehanemde hizmet vermekteydim. Bu yıl muayenehanemi Serdivan’a taşıdım. Meslek hayatımda ilgilendiğim alanlarda çeşitli eğitimlere ve kongrelere katılarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Aynı zamanda biri 9 biri 4 yaşında 2 erkek çocuk annesiyim. Tasavvuf Musikisi ile ilgileniyorum ve ud çalıyorum. makrodental fotoğrafçılık ve doğa fotoğrafçılığı alanında kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Özellikle öğrencilerin eğitimine katkı sağlayan sivil toplum kuruluşlarında görev almaktayım. Parçası olmaktan gurur duyduğum KAHEV (Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı) üyesiyim. Ayna Işığını Yansıt Diş Hekimleri Dayanışma Derneği başkanıyım.

Diş Hekimliğini seçme sebebiniz neydi?
Türkiye’de sınavlara giren çoğu genç gibi puan sisteminin diş hekimliği seçmemde büyük etkisi vardır. Lisede hep doktor olmak isterdim. Puanlarımıza göre tercihler yaptık ve OMÜ Diş Hekimliği Fakültesi'ni kazandım. Ama diş hekimliğinde kendimi bulduğumu söyleyebilirim. Eğer şimdi lisede olsaydım ilk önce diş hekimi olmak isterdim. Doktorluğu, teknolojiyi, tasarımı ve sanatı içinde barındıran çok özel bir alan bence.

Kliniğinizde hangi işlemleri yapıyorsunuz, kullandığınız materyaller hangileri?
Ben bir Diş Hekimiyim, hastalarımızın tedavi gereksinimlerine göre yapılması gereken her şeyi yapabiliyoruz. Dolgu, kanal tedavisi, diş eti hastalıklarının tedavisi, minör cerrahi işlemler başta olmak üzere estetik porselenler, gülüş tasarımı, implant, çapraşıklık tedavisi, hareketli protezler gibi daha komplike işleri de uygulamaktayız.

Ağız, vücudun çok özel bir bölgesidir. Mesela diş minesi dünyada elmastan sonra gelen en sert materyaldir. Yine diş eti ve dudak arasında 3 ayrı histolojik yapıda yumuşak doku bulunur. Ayrıntıların nanometrelerin çok önemli olduğu bir alanda hem estetiği hem de fonksiyonu yerine getirmek için tedaviler yapıyoruz. Kullandığımız biyomateryallerin, el aletlerinin ve teknolojik cihazların çok kaliteli olması gerekir. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle nano hibrit kompozitlerin, dişe çok güçlü bağlanan bonding ajanların geliştirilmesi, zirkonyum, titanyum gibi metallerin implant ve protez materyali olarak kullanılması, 3D yazıcılar ve cad cam kazıyıcılar ile protezler üretilmesi biz hekimlerin o mükemmel yaratılmış diş dokusuna en yakın restorasyonları üretmemize imkan sağlıyor.

HASTALARIMIZIN BİLMESİ GEREKEN EN ÖNEMLİ ŞEY HER İMPLANT PLANLAMASININ KİŞİYE ÖZEL OLDUĞUDUR. YANİ BAŞKALARININ İMPLANT DENEYİMLERİ SİZİN TEDAVİNİZ HAKKINDA BİR FİKİR ASLA VEREMEZ.

Sosyal medyanızda gördüğümüz “Ayna Işığını Yansıt Derneği” hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bu soruyu sorduğunuz için özellikle teşekkür ederim. Hayatımda en gurur duyduğum işlerden biri de bu derneği kurmuş ve sürdürüyor olmak. Ayna Işığını Yansıt Diş Hekimleri Dayanışma Derneği 2017 yılında yakın arkadaşım Dr. Dt. Canan Uzun, çok değerli abimiz Dt. Volkan Aşçı ve Eray Diş Deposu sahibi yakın dostumuz Engin Engeloğlu ile birlikte sadece Diş Hekimliği öğrencilerine burs vermek amacıyla kurduğumuz müstakil bir dernektir. Diş Hekimliği Fakültesi tüm dünyada en masraflı eğitimlerin başında gelir ve bunu ancak bu fakülteyi okuyanlar bilir. Biz de Diş Hekimliği öğrencilerinin burs ihtiyacını diş hekimlerinin karşılaması hedefiyle bir yola çıktık. Derneğimizin ismi de en birinci el aletimiz olan aynadan, dişlere yansıttığımız ışık gibi hekimlerin meslekten kazandıklarını öğrencilere yansıtmasından ilham almaktadır.

Bize destek veren meslektaşlarımız ve sektördeki firmalar sayesinde 3 yıldır 20 öğrenciye burs verdik ve hala devam etmekteyiz. Başkanı olduğum bu derneğe ömrümün sonuna kadar emek vermek istiyorum.

Dişlerde kişiye özel tasarımlar yapıyorsunuz. Aldığınız en zor ve en sıra dışı tasarım neydi?
Her tedavi kişiye özeldir. Ve her vaka kendi içinde belli zorluklar içerir. En zor vakalarımız bize gelmekte çok geç kalmış doku kaybının, kemik kaybının çok fazla olduğu vakalar oluyor. Sıra dışı tasarım olarak bence hepsi.
Hasta başında o hastaya göre o anda pek çok sıradışı tasarım yapıyoruz zaten. Sizce hasta uyanıkken kan, tükürük ve dilin aktif olduğu bir ağızda tam bir izolasyon sağlayıp aynadan yansıttığımız ışıkla bir dişi 360 derece görüp hastaya hakim olarak dakikada 300 bin devir dönen bir aeratörle çalışmak yeterince sıra dışı değil mi?

İmplant tedavisinin zor ve meşakkatli bir tedavi olduğunu biliyoruz. Merak ettiğimiz bu yöntemin bir dezavantajı var mı? Her çene implant tedavisine uygun mu?
Evet implant tedavisi zor ve meşakkatli bir süreçtir diğer pek çok komplike tedavide olduğu gibi. Her tedavinin avantajı ve dezavantajı vardır. İmplant tedavisinin dezavantajı süre ve maliyetidir. Onun dışında hastalarımızın dezavantaj olarak görebileceği ameliyat gerektiren bir cerrahi girişim olmasıdır. Hastalarımızın bilmesi gereken en önemli şey her implant planlamasının kişiye özel olduğudur. Yani başkalarının implant deneyimleri sizin tedaviniz hakkında bir fikir asla veremez.

Ben kliniğimde implant gereksinimi duyduğum her hastamdan muhakkak cbct yani 3 boyutlu çene tomografisi aldırıyorum. O hastanın kemiği yeterli mi, o bölgeden geçen damarlar, sinirler var mı, protezi için yeterli mesafe var mı diye inceliyorum ve tüm riskleri hastamla istişare ettikten sonra implant kararı alıyoruz. Tabii ki her çene implant için uygun değildir. Ama uygun olan tüm vakalarda eksik dişi yerine koymak adına uygulanabilecek en ileri seviye ve yüz güldürücü tedavi de budur. Özellikle hareketli protezden başka çaresi olmayan hastalarıma ve tek diş eksikliği olan genç hastalarıma ısrarla bu tedaviyi önermekteyim.

Ağız ve diş sağlığını korumak için yapılabilecek rutinler nelerdir?
Tabii ki en önemlisi düzenli ve etkin diş fırçalamaktır. Ama bunun kadar önemli olan bir şey daha var o da rutin diş hekimi muayenesi. Yeni kliniğimde D.T.S. (DENTAL TAKİP SİSTEMİ) olarak adlandırdığımız bir sisteme geçtik. Her ayın ilk haftası D.T.S. muayene günleri olarak belirledik. Hastalarımız bize muayeneye gelip bu sisteme kaydoluyorlar. Mevcut problemleri tedavi edilsin edilmesin 1 yıl sonra otomatik olarak sistemimiz hastamızı tekrar kontrol muayenesi için çağırıyor. Böylece erken teşhis yöntemiyle ilerde oluşabilecek problemleri daha büyümeden kontrol altında tutmak istiyoruz. Bu aslında Avrupa’da on yıllardır uygulanan ve toplumun ağız ve diş sağlığını optimum düzeyde tutan bir sistem. Öyle ki bazı ülkelerde diş hekimliği fakültelerinin kapanmasını gerektirecek kadar diş hekimine ihtiyaç duymuyorlar. Çünkü sadece rutin takiple bile insanlar çürüksüz ve eksiksiz bir hayat sürebilirler. Ben de kendi hasta popülasyonum içerisinde bu sistemi uygulayarak tüm hastalarımın ağız ve diş sağlığını optimum düzeyde tutmayı hedefliyorum.

Sizi diğer kliniklerden ayıran özellikler nelerdir?
Öncelikle şunu söylemek isterim. Her ağız ve diş sağlığı kliniği büyük emek ve maliyetle kurulmuştur. Her meslektaşım da kendi imkânları içinde hastalarına en iyi hizmeti vermek için çalışmaktadır. Ben de diplomamın bana verdiği bilgi ve sorumlulukla  ağız ve diş sağlığı hizmeti sunmak için kliniğimi en modern şekilde donattım. Yeni kliniğimizi tasarlarken en önem verdiğimiz şey hijyen ve ferahlık oldu. Diş hekimi kliniklerinde özellikle pandemiden sonra havalandırmanın önemi daha da arttı. Biz de kliniğimize merkezi bir hava temizleme sistemi kurduk. Çalışma saatlerimiz boyunca kliniğin içine sürekli temiz hava pompalanıyor ve ortamdaki kirli hava da sürekli olarak aspire edilerek dışarı atılıyor.

Yine çalışma tarzı olarak her hastaya uzun vakit ayırmaya özen gösteriyoruz. Yapılacak işlemle değişmekle birlikte her randevu en az 1 saat olarak ayarlanır ve bekleme salonunda çok hasta olmaması sağlanır. Bu hem Covid-19 önlemi olarak hem de tedavinize yeterli ve sakin vakti ayırmak için uyguladığımız bir sistem. Başak burcu asistanımdan da bahsetmeden geçmeyeyim. Düzenli ve güler yüzlü karakteri hem hastalarımı hem beni rahatlatmaktadır.

Gülüş tasarımı ve estetik porselen işlerinde, implant üstü protezlerde Türkiye’nin en iyi teknolojik laboratuarları ile çalışıyoruz. Ve tabi ki her şeyden önemlisi D.T.S. sistemiyle benim hastam olan herkesin ağız ve diş sağlığını korumak için sorumluluk alıyorum. 

Son olarak Grey okuyucularına söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Son olarak fakültemin girişinde yazan bir sözle bitirmek isterim. “Ağız Sıhhatin Aynasıdır.” Tedavi imkânlarının bu kadar genişlediği günümüzde diş sağlıklarını ihmal etmesinler. Muhakkak bir diş hekimi kontrolünde olsunlar. Ömrümüzün ne kadar olacağını bilemeyiz ama yaşadığımız süreyi kaliteli geçirmek tamamen bizim elimizde.

Adres: İstiklal Mahallesi, Çark Caddesi, Çavdar Plaza No:245 K:2 Daire:14 Serdivan Sakarya
İletişim: 0264 272 77 60 / 0532 612 87 87
Instagram: @dtserpilakyoluzun
mail: akyol.serpil@hotmail.com
web: www.dtserpilakyoluzun.com

1 Yorum

  1. Canım arkadaşım, senin sesinden okudum tüm röportajı. Kliniğin hayırlı, başarıların daim olsun. Bir kişi, bir arkadaşıyla ne kadar gurur duyabilirse o kadar gurur duyuyorum seninle. Güzel günlerde görüşmek üzere…

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *